Çulhalı'nın İnternetteki Sesi-Forum Çulhalı

Forum Çulhalı'ya Hoşgeldiniz.

Eğer üye iseniz lütfen giriş yapınız, eğer henüz üye değilseniz ve forumdan tam olarak yararlanmak istiyorsanız kayıt olarak foruma katılabilirsiniz.

www.culhali.forumonline.biz
www.culhali.net.tc




Join the forum, it's quick and easy

Çulhalı'nın İnternetteki Sesi-Forum Çulhalı

Forum Çulhalı'ya Hoşgeldiniz.

Eğer üye iseniz lütfen giriş yapınız, eğer henüz üye değilseniz ve forumdan tam olarak yararlanmak istiyorsanız kayıt olarak foruma katılabilirsiniz.

www.culhali.forumonline.biz
www.culhali.net.tc


Çulhalı'nın İnternetteki Sesi-Forum Çulhalı

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Çulhalı'nın İnternetteki Sesi-Forum Çulhalı

Köyün İlk Ve Tek Forumu... www.culhali.yetkinforum.com www.culhali.net.tc

Forum Çulhalı'ya Hoşgeldiniz.
Çulhalı'nın İnternetteki Sesi
www.culhali.yetkinforum.com
www.culhali.net.tc

    Değerlerimiz.

    Admin
    Admin
    Site_Yönetici
    Site_Yönetici


    Erkek Mesaj Sayısı : 30
    Reputation : 0
    Points : 48
    Kayıt tarihi : 11/03/07

    Character sheet
    ÇULHALI KÖYÜ:

    Değerlerimiz. Empty Değerlerimiz.

    Mesaj tarafından Admin 5th Kasım 2010, 23:42

    ESİRİ BABA



    İletişim teknolojisi çağımızda baş döndürücü hızla devam etmektedir.Teknolojisi gelişmiş ülkelerin kültürleri,diğer ülkelerin kültürlerini etki altına almaktadır.Çok zengin tarihi birikimi ve kültürü olan Anadolumuzda yüzlerce ESİRİ BABA’lar yaşamış olup,tasavvuf edebiyatımıza özde katkılar yapmışlardır.
    Amaç ulusal ve evrensel kültüre katkı yapıp Anadolumuzda barış,dostluk ve kardeşlik duygusu içinde din,dil,mezhep,cinsel ve bölgesel ayrım yapmadan mutluca yaşayarak uluslar arasında şahsiyetli bir ülke olabilmektir.Ülke halkının renkli ve zengin bir kültürü vardır.Bu zengin kültürümüzü ulusal ve evrensel düzeyde tanıtabilmek için önce çok kitap okumalıyız.Tarih boyunca güzel Türkçemizi arı,duru tümcelerle şiirler ve deyişler eşliğinde süsleyerek günümüze taşıyan Anadoluda tasavvuf ve hümanızma düşüncenin kurucusu bilge insan Hacı Bektaşi Veli ‘nin ögretisi etkisinde yetişen Yunuslar,Pir Sultanlar,Şah İsmailler ve Kul Himmetlerden başka nice Esiri Babalarda yaşamıştır.
    Esiri Baba bilge insan Hacı Bektaşi Veli dergahında (sakka suyu) hizmetçiliği yapan Hacım Sultan erenlerinin soy evlatlarındandır.Hacım Sultan Hacı Bektaşi Veliye Hizmetinden dolayı ulu sultanca kendisine Germiyan İli(Aydın) yöresi halkının inanç ögretisi ve eğitimi için nasiplendirilmiştir.Hacım Sultan kabri Uşak Susuz kazasındadır.Yöre ve diğer Anadolu İlleri Alevi-Bektaşiler ve taliplerince Susuz kazasına ziyarette bulunarak kurbanlar kesilir ,inanç önderi dedeler ve zakirler eşliğinde cem ayinleri yapılmaktadır.
    ESİRİ BABA 1843 yılında Malatya İli,Hekimhan İlçesi,Güvenç köyünde doğmuştur. Bu köye 2 km kadar kuzeydeki Basak köyünden babası Kasımla gelmiştir.Basak köyünede Malatya Karaca köyünden atalarının göçtüğü söylenir.20 yaşına kadar Güvenç köyünde çobanlık yapmıştır.ESİRİ BABA nın dedesi Baboğ Dede(Ahmet)yörede hatırı sayılır Alevi Dedesidir.Esiri Baba saz çalma alışkanlığını Baboğ Dededen devr almıştır.20 yaşından sonra ‘Benim özümde muhabbet çoş eyledi.Ben Hacı Bektaş ta Feyzullah Efendiye ziyarete gideceğim’ diyerek köyünü terk etmiştir.Sonra Hacı Bektaş Veli dergahına giderek postnişin Feyzullah Efendiden himmet aldığı ve öğrenim gördüğü bilinir.Komşu köy Çulhalı da köy çocuklarını okutacak ve eğitecek birileri bulunmadığından devrin inanç eğitimini ve öğretimini vermek için taliplerinin isteğini kırmayarak Çulhalı köyüne göçmüştür.Çulhalı köylülerince kendisine ev ve arazi bağışı yapılarak ikameti sağlanmıştır.Köy çocuklarına eğitim ve ögretiminin idamesinin yanında taliplerine de cem törenleri ve tarikat öğretilerini ömrünün sonuna kadar ettirmiştir.Çulhalı köyü halkınca Esiri Baba için tasavvuf öğretisine dayalı çok sayıda rivayetleri anlatılır.1913 yılında Çulhalı köyünde hakka yürümüştür.
    ESİRİ BABA uzun boylu,kumral,ince uzun sakallı,uzun bıyıklı bir zattır.
    Deyiş,düvaz ve şiirleri iki cönkte kayıtlıdır.900 kadardır.bu cönklerden birisi öğretim üyesi Mehmet Yardımcının elindedir.Diğer biriside Güvenç Köyünde vefat eden torunu Hamza Çelebi de kalmıştır. Halen Güvenç köyünde torununun torunları yaşamaktadır.soyadları Çelebi dirler.Esiri Babanın Kabri Çulhalı köyü asri mezarlığının güney bölümünün ilk sıralarında yer alıp köy halkınca taş ve betondan yapılmıştır. Mezar taşlarında kitabesi yazılıdır.
    Dili çoskulu,akıcı,arı,duru ve yalındır.öz Türkçedir. Başka dillere özenen ozan ve aşıkları sertçe eleştirir.
    Ve şöyle der:
    Ne Süryani,ne Arabi ,ne Farsi
    Aşk a düşüp Türkü Lisana geldim.
    MERSİYE

    Deli gönül çok açılıp şad olma
    Kerbela’da Şah Hüseyn’e baksana
    Nefsine uyup da kahkaha gülme
    Ehl-i Beyt yastadır gama baksana


    Yezit kasteyledi vermedi suyu
    Orada tutuldu Kasım’ın Toyu
    Sakine ağlıyor ne-murad deyi
    Fatıma’nın kınasını baksana


    Ümmügülsüm,Zeynep çekerler te’sif
    Kerbelada Çölleri mazluma nasib
    Şiması Peygamber,cemali Yusuf
    Al’Ekber’in Leyla’sına baksana


    Çok cefaya malik Zeyneb-i Sani
    Müseyb Gazi ala onlardan hayfi
    Hür Şehid de Kerbela’nın kurbanı
    Hayme-gah’ın ateşine baksana


    ESİRİ güş eyle bu dünya cefa
    Bunca kahramanlar sürmedi sefa
    Ağalar ağası Şah Necef Şah’a
    Harabada Sakine’ye baksana


    DEĞİLİZ

    Kemha çıkar bizim dezgahımızdan
    Kıl harar dokuyan kücü değiliz
    Biz belli demişiz ervahımızdan
    Tatlı teveğimiz acı değiliz


    Menle dün ilminin tefsirleriyiz
    Rah-i tarikatın muhbirleriyiz
    Dergah-ı hünkarın kıtmirleriyiz
    Her kapıda üren bocu değiliz


    İşaret eyledi bizlere bir zat
    Atalar belinden görmüşken memat
    Mürşide erişp olduk berhayat
    Biz fenanın namızagacu değiliz


    El fakrü fak(i)rin libasın giyindik
    Kamil mürşit meydanında soyunduk
    Honu kudretin yeyip doyunduk
    Namert sofrasının acı değiliz


    Muhabet kişfarı kılmışız seyran
    Bizi bu ahvalde bilirim mi nadan
    Aşkın kümesinde olmuşuz büryan
    Kanarada hem paçacı değiliz.


    Esiri fakr için giydi bir libas
    Onun için bizi tan eder vesvas
    Yüküm tel ibrişim satarım atlas
    Kendir kerbiyesi keci değiliz.


    Not:Esiri Baba bu deyişi Hekimhan da misafir olduğu garip ağa zade Mahmut Efendinin evinde misafirken,maruz kaldığı bir hakaret karşısında irticalen söylemiştir.

    Ünlü ozan Fırat ırmağına şöyle sesleniyor:

    Cenabi bariden almışam destur
    Fırat suyu Kerbela’ya varınca
    Benim için o Sultan’a yüzün sür
    Fırat suyu Kerbalaya varınca


    Susuz kalmış Kebela’nın çölü de
    Gece gündüz ağlamaktır yolu de
    Esir olmuş Kerbela’nın çölü de
    Fırat suyu Kerbela’ya varınca


    Yazam da gönderem Pir’e bir name
    Vasfını yazmaya acizdir emme
    Ziyaret eyleyim ibni imane
    Fırat suyu Kerbela’ya varınca


    Götür niyazımı Şah- Cihan’e
    Razı mıyım tekkesinde kemane
    Samure çölünde Sahip Zamane
    Fırat suyu Kebela’ya varınca


    Gitmiyor gönlümden gam ile gussa
    Götür selamını ol hassı hasa
    Bildir ahvalimi Celal Abbas’a
    Fırat suyu Kerbela’ya varınca


    Analar ayrılmaz emlik kuzudan
    Haber almış yürekteki sızıdan
    Destur aldım Abdulvahap Gazi’den
    Fırat suyu Kebela’ya varınca


    Nazar kıldım Esiri’nin meşkine
    Yüz sürürüm otağına köşküne
    Hünkar Hacı Bektaş Veli aşkına
    Fırat suyu Kerbela’ya varınca


    KAYNAK: Hekimhanlı Esiri /(haz.)Mehmet Yardımcı.-Ankara :Kültür Bakanlığı,2000. Kültür Bakanlığı yayınları;2486.Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yayınları halk edebiyatı dizisi ;59 Tel:0312-431 03 20-431 59 55. Fax:431 02 97 Mithatpaşa Cad.No:18 06420 Kızılay/ANKARA www.kultur.gov.tr.e-mail:kultur@kultur.gov.tr
    SADIK BABA


    Asıl adı Hüseyin olup Hekimhan’a bağlı Güvenç köyünde 1 Mart 1771 (Rum 1187)’de dünyaya gelmiştir. Babasının ad Kurada Ali’dir. Genç yaş da şohreti oldukça yayılan aşık okur yazarlığı olmayan ümmi bir kimsedir. şiirlerinde Sadık mahlasını kullanmış, halk arasında da Sadık Baba ismi ile sevilip sayılmıştır. Çocukluk ve gençlik yıllarının önemli bir bölümü Sivas’in Karaöz köyü ile Hekimhan’ın Basak (Başak) köyünde geçmiştir. İlham geldikçe söylediği şiirleri yakın arkadaşı Molla Bek-taş tarafından tutulan bir cönket yazıya geçirilmiştir. 35 Yaşından sonra kendi köyü olan Güvence dönen aşık köyünde evlenmiş ve çoluk çocuğa kavuşmuştur. Halen köyde torunları bulunmaktadır. Hayatının sonuna kadar çiftçilikle geçinmiş ve 8 mart 1837de Güvenç köyünde vefat etmiştir. Bu gün kendi köyü ve çevre köylülerce mezarı ziyaret yen olarak kabul edilmektedir. Tarikat meclislerinde kendini yetiştiren ender insanlardan olan Sadik Baba Bektaşi edebiyatında sivrilmiş yedi şairden biri sayılır. Kumralımsı, sarı saçlı, uzunca bıyıklı, sarı sakallı, orta boylu, sessiz, sakin, parlak gözlü bir kimse olup Vahdet-i Vücut prensibini benimsemiştir. Din ve tarikat ulularını sevmiş, onları şiirlerinde övmüştür. Şiirlerinin çoğu dini, tasavvufi ve öğretici türdendir.

    GÖNÜLE ÖĞÜT
    Gönül selamını kamile söyle
    Alıcı olmayınca açma dükkanı.
    Ariflik manasın sor sual eyle
    Müşterisiz yerde olma lisanı

    Cahil ikrar eder ahtinde durmaz
    Burda ağlamayan 0 demde gülmez
    Yalan ile iman bir yerde olmaz
    Neden maruf yalancının imanı

    Cümle alem gezer arar Hak deyi
    Arif ifşa eder kula bak deyi
    Nehi münkir inkar eder, yok deyi
    Men ademde gördüm Hakk'ın ihsani

    Yerde değil, gökte değil ya kande
    Acep Hak mihman mi ola bu tende?
    Velakat kerremna bani ademde
    Kimse bilmez kimde mihman cananı.

    Almayana değil sözü'm alana
    Gerçekler yuf dedi kalbi yalana
    Canım kurban olsun halden bilene
    SADIK'a bildirdi küllü noksanı.


    NAZENİN DİLBER
    Nazenin dilberin cevri çok olur
    Er gerek ki cefasını götüre
    Bu vücuttur gâhı sayrı sağ olur
    Cehdeyleyip menziline yetire

    Ab ile danemiz bari Hüdadan
    Şefaat umarız hem Mustafadan
    Bu günkü gün geçmiyenler kabadan
    Yarın anda yer bulamaz otura
    Aldı yine firgat ile gam beni
    Bu didemden akan kanlı nem beni
    Yıkıp helak etti bu vanan beni
    Candan evvel meğer aklım yitire.
    Arşa direk etti bu dağ hanımı
    Şeyda bülbül gibi dinle ünümü
    İlahi tutsaktan kurtar canımı
    Hayır kutlu saatimi getire
    Türlü nebatattan yer adem oğlu
    Döner inkâr eder kör adem oğlu
    Cebrail irehber sor adem oğlu
    Dört kitap içinde zekat fitire
    Davut zekâtını bakma sonuna
    Bir kâr kazanı gör ahret evine
    Ecel yeli değer ömrün bağına
    Bak feleğin elindeki satıra
    Bu feleğin bize böyle fendi var
    Her nereye varsan mevcut kendi var
    SADIK der ki: Ta ezelin andı var
    Kimin derip, ekip kimin bitire
    Seydahmet ( Babog Dede )
    Zati Horasan’dan nesli Ali’den
    Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
    Kadim ikrarimi kalubeliden
    Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
    Hatem-i Sulayman ismi simahi
    Ihlasla cagiranin pesti penahi

    Sancagi Hunkardan dogrudur rahi Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
    Sulbi Ali, Resul Imam Naki’dir
    Erisir himmete sirri bakidir
    Sunar abi kesver gercek sakidir
    Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
    Elif kadi kaslari keman
    Erisir kemale dur doker duhan
    Sultan Seyit temiz destinde deman
    Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
    Seriatin tarikatin halisi
    Marifete ermis Hak’tan dolusu
    Koca Haydar Seyh Cuneyt ulusu
    Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
    Eristi makama kaydetti postu
    Kor olsun dusmani sad olsun dostu
    Insallah errahman sozun durustu
    Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
    SADIK kemterindir yoluna bakar
    Ihsani olunca su gibi akar
    Kaynatir kazani cirasin yakar
    Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet


    Derleyen: Ali MİTİNGOĞULLARI


    [b]

      Forum Saati 26th Nisan 2024, 13:05