ESİRİ BABA
İletişim teknolojisi çağımızda baş döndürücü hızla devam etmektedir.Teknolojisi gelişmiş ülkelerin kültürleri,diğer ülkelerin kültürlerini etki altına almaktadır.Çok zengin tarihi birikimi ve kültürü olan Anadolumuzda yüzlerce ESİRİ BABA’lar yaşamış olup,tasavvuf edebiyatımıza özde katkılar yapmışlardır.
Amaç ulusal ve evrensel kültüre katkı yapıp Anadolumuzda barış,dostluk ve kardeşlik duygusu içinde din,dil,mezhep,cinsel ve bölgesel ayrım yapmadan mutluca yaşayarak uluslar arasında şahsiyetli bir ülke olabilmektir.Ülke halkının renkli ve zengin bir kültürü vardır.Bu zengin kültürümüzü ulusal ve evrensel düzeyde tanıtabilmek için önce çok kitap okumalıyız.Tarih boyunca güzel Türkçemizi arı,duru tümcelerle şiirler ve deyişler eşliğinde süsleyerek günümüze taşıyan Anadoluda tasavvuf ve hümanızma düşüncenin kurucusu bilge insan Hacı Bektaşi Veli ‘nin ögretisi etkisinde yetişen Yunuslar,Pir Sultanlar,Şah İsmailler ve Kul Himmetlerden başka nice Esiri Babalarda yaşamıştır.
Esiri Baba bilge insan Hacı Bektaşi Veli dergahında (sakka suyu) hizmetçiliği yapan Hacım Sultan erenlerinin soy evlatlarındandır.Hacım Sultan Hacı Bektaşi Veliye Hizmetinden dolayı ulu sultanca kendisine Germiyan İli(Aydın) yöresi halkının inanç ögretisi ve eğitimi için nasiplendirilmiştir.Hacım Sultan kabri Uşak Susuz kazasındadır.Yöre ve diğer Anadolu İlleri Alevi-Bektaşiler ve taliplerince Susuz kazasına ziyarette bulunarak kurbanlar kesilir ,inanç önderi dedeler ve zakirler eşliğinde cem ayinleri yapılmaktadır.
ESİRİ BABA 1843 yılında Malatya İli,Hekimhan İlçesi,Güvenç köyünde doğmuştur. Bu köye 2 km kadar kuzeydeki Basak köyünden babası Kasımla gelmiştir.Basak köyünede Malatya Karaca köyünden atalarının göçtüğü söylenir.20 yaşına kadar Güvenç köyünde çobanlık yapmıştır.ESİRİ BABA nın dedesi Baboğ Dede(Ahmet)yörede hatırı sayılır Alevi Dedesidir.Esiri Baba saz çalma alışkanlığını Baboğ Dededen devr almıştır.20 yaşından sonra ‘Benim özümde muhabbet çoş eyledi.Ben Hacı Bektaş ta Feyzullah Efendiye ziyarete gideceğim’ diyerek köyünü terk etmiştir.Sonra Hacı Bektaş Veli dergahına giderek postnişin Feyzullah Efendiden himmet aldığı ve öğrenim gördüğü bilinir.Komşu köy Çulhalı da köy çocuklarını okutacak ve eğitecek birileri bulunmadığından devrin inanç eğitimini ve öğretimini vermek için taliplerinin isteğini kırmayarak Çulhalı köyüne göçmüştür.Çulhalı köylülerince kendisine ev ve arazi bağışı yapılarak ikameti sağlanmıştır.Köy çocuklarına eğitim ve ögretiminin idamesinin yanında taliplerine de cem törenleri ve tarikat öğretilerini ömrünün sonuna kadar ettirmiştir.Çulhalı köyü halkınca Esiri Baba için tasavvuf öğretisine dayalı çok sayıda rivayetleri anlatılır.1913 yılında Çulhalı köyünde hakka yürümüştür.
ESİRİ BABA uzun boylu,kumral,ince uzun sakallı,uzun bıyıklı bir zattır.
Deyiş,düvaz ve şiirleri iki cönkte kayıtlıdır.900 kadardır.bu cönklerden birisi öğretim üyesi Mehmet Yardımcının elindedir.Diğer biriside Güvenç Köyünde vefat eden torunu Hamza Çelebi de kalmıştır. Halen Güvenç köyünde torununun torunları yaşamaktadır.soyadları Çelebi dirler.Esiri Babanın Kabri Çulhalı köyü asri mezarlığının güney bölümünün ilk sıralarında yer alıp köy halkınca taş ve betondan yapılmıştır. Mezar taşlarında kitabesi yazılıdır.
Dili çoskulu,akıcı,arı,duru ve yalındır.öz Türkçedir. Başka dillere özenen ozan ve aşıkları sertçe eleştirir.
Ve şöyle der:
Ne Süryani,ne Arabi ,ne Farsi
Aşk a düşüp Türkü Lisana geldim.
MERSİYE
Deli gönül çok açılıp şad olma
Kerbela’da Şah Hüseyn’e baksana
Nefsine uyup da kahkaha gülme
Ehl-i Beyt yastadır gama baksana
Yezit kasteyledi vermedi suyu
Orada tutuldu Kasım’ın Toyu
Sakine ağlıyor ne-murad deyi
Fatıma’nın kınasını baksana
Ümmügülsüm,Zeynep çekerler te’sif
Kerbelada Çölleri mazluma nasib
Şiması Peygamber,cemali Yusuf
Al’Ekber’in Leyla’sına baksana
Çok cefaya malik Zeyneb-i Sani
Müseyb Gazi ala onlardan hayfi
Hür Şehid de Kerbela’nın kurbanı
Hayme-gah’ın ateşine baksana
ESİRİ güş eyle bu dünya cefa
Bunca kahramanlar sürmedi sefa
Ağalar ağası Şah Necef Şah’a
Harabada Sakine’ye baksana
DEĞİLİZ
Kemha çıkar bizim dezgahımızdan
Kıl harar dokuyan kücü değiliz
Biz belli demişiz ervahımızdan
Tatlı teveğimiz acı değiliz
Menle dün ilminin tefsirleriyiz
Rah-i tarikatın muhbirleriyiz
Dergah-ı hünkarın kıtmirleriyiz
Her kapıda üren bocu değiliz
İşaret eyledi bizlere bir zat
Atalar belinden görmüşken memat
Mürşide erişp olduk berhayat
Biz fenanın namızagacu değiliz
El fakrü fak(i)rin libasın giyindik
Kamil mürşit meydanında soyunduk
Honu kudretin yeyip doyunduk
Namert sofrasının acı değiliz
Muhabet kişfarı kılmışız seyran
Bizi bu ahvalde bilirim mi nadan
Aşkın kümesinde olmuşuz büryan
Kanarada hem paçacı değiliz.
Esiri fakr için giydi bir libas
Onun için bizi tan eder vesvas
Yüküm tel ibrişim satarım atlas
Kendir kerbiyesi keci değiliz.
Not:Esiri Baba bu deyişi Hekimhan da misafir olduğu garip ağa zade Mahmut Efendinin evinde misafirken,maruz kaldığı bir hakaret karşısında irticalen söylemiştir.
Ünlü ozan Fırat ırmağına şöyle sesleniyor:
Cenabi bariden almışam destur
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
Benim için o Sultan’a yüzün sür
Fırat suyu Kerbalaya varınca
Susuz kalmış Kebela’nın çölü de
Gece gündüz ağlamaktır yolu de
Esir olmuş Kerbela’nın çölü de
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
Yazam da gönderem Pir’e bir name
Vasfını yazmaya acizdir emme
Ziyaret eyleyim ibni imane
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
Götür niyazımı Şah- Cihan’e
Razı mıyım tekkesinde kemane
Samure çölünde Sahip Zamane
Fırat suyu Kebela’ya varınca
Gitmiyor gönlümden gam ile gussa
Götür selamını ol hassı hasa
Bildir ahvalimi Celal Abbas’a
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
Analar ayrılmaz emlik kuzudan
Haber almış yürekteki sızıdan
Destur aldım Abdulvahap Gazi’den
Fırat suyu Kebela’ya varınca
Nazar kıldım Esiri’nin meşkine
Yüz sürürüm otağına köşküne
Hünkar Hacı Bektaş Veli aşkına
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
KAYNAK: Hekimhanlı Esiri /(haz.)Mehmet Yardımcı.-Ankara :Kültür Bakanlığı,2000. Kültür Bakanlığı yayınları;2486.Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yayınları halk edebiyatı dizisi ;59 Tel:0312-431 03 20-431 59 55. Fax:431 02 97 Mithatpaşa Cad.No:18 06420 Kızılay/ANKARA www.kultur.gov.tr.e-mail:kultur@kultur.gov.tr
SADIK BABA
Asıl adı Hüseyin olup Hekimhan’a bağlı Güvenç köyünde 1 Mart 1771 (Rum 1187)’de dünyaya gelmiştir. Babasının ad Kurada Ali’dir. Genç yaş da şohreti oldukça yayılan aşık okur yazarlığı olmayan ümmi bir kimsedir. şiirlerinde Sadık mahlasını kullanmış, halk arasında da Sadık Baba ismi ile sevilip sayılmıştır. Çocukluk ve gençlik yıllarının önemli bir bölümü Sivas’in Karaöz köyü ile Hekimhan’ın Basak (Başak) köyünde geçmiştir. İlham geldikçe söylediği şiirleri yakın arkadaşı Molla Bek-taş tarafından tutulan bir cönket yazıya geçirilmiştir. 35 Yaşından sonra kendi köyü olan Güvence dönen aşık köyünde evlenmiş ve çoluk çocuğa kavuşmuştur. Halen köyde torunları bulunmaktadır. Hayatının sonuna kadar çiftçilikle geçinmiş ve 8 mart 1837de Güvenç köyünde vefat etmiştir. Bu gün kendi köyü ve çevre köylülerce mezarı ziyaret yen olarak kabul edilmektedir. Tarikat meclislerinde kendini yetiştiren ender insanlardan olan Sadik Baba Bektaşi edebiyatında sivrilmiş yedi şairden biri sayılır. Kumralımsı, sarı saçlı, uzunca bıyıklı, sarı sakallı, orta boylu, sessiz, sakin, parlak gözlü bir kimse olup Vahdet-i Vücut prensibini benimsemiştir. Din ve tarikat ulularını sevmiş, onları şiirlerinde övmüştür. Şiirlerinin çoğu dini, tasavvufi ve öğretici türdendir.
GÖNÜLE ÖĞÜT
Gönül selamını kamile söyle
Alıcı olmayınca açma dükkanı.
Ariflik manasın sor sual eyle
Müşterisiz yerde olma lisanı
Cahil ikrar eder ahtinde durmaz
Burda ağlamayan 0 demde gülmez
Yalan ile iman bir yerde olmaz
Neden maruf yalancının imanı
Cümle alem gezer arar Hak deyi
Arif ifşa eder kula bak deyi
Nehi münkir inkar eder, yok deyi
Men ademde gördüm Hakk'ın ihsani
Yerde değil, gökte değil ya kande
Acep Hak mihman mi ola bu tende?
Velakat kerremna bani ademde
Kimse bilmez kimde mihman cananı.
Almayana değil sözü'm alana
Gerçekler yuf dedi kalbi yalana
Canım kurban olsun halden bilene
SADIK'a bildirdi küllü noksanı.
NAZENİN DİLBER
Nazenin dilberin cevri çok olur
Er gerek ki cefasını götüre
Bu vücuttur gâhı sayrı sağ olur
Cehdeyleyip menziline yetire
Ab ile danemiz bari Hüdadan
Şefaat umarız hem Mustafadan
Bu günkü gün geçmiyenler kabadan
Yarın anda yer bulamaz otura
Aldı yine firgat ile gam beni
Bu didemden akan kanlı nem beni
Yıkıp helak etti bu vanan beni
Candan evvel meğer aklım yitire.
Arşa direk etti bu dağ hanımı
Şeyda bülbül gibi dinle ünümü
İlahi tutsaktan kurtar canımı
Hayır kutlu saatimi getire
Türlü nebatattan yer adem oğlu
Döner inkâr eder kör adem oğlu
Cebrail irehber sor adem oğlu
Dört kitap içinde zekat fitire
Davut zekâtını bakma sonuna
Bir kâr kazanı gör ahret evine
Ecel yeli değer ömrün bağına
Bak feleğin elindeki satıra
Bu feleğin bize böyle fendi var
Her nereye varsan mevcut kendi var
SADIK der ki: Ta ezelin andı var
Kimin derip, ekip kimin bitire
Seydahmet ( Babog Dede )
Zati Horasan’dan nesli Ali’den
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Kadim ikrarimi kalubeliden
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Hatem-i Sulayman ismi simahi
Ihlasla cagiranin pesti penahi
Sancagi Hunkardan dogrudur rahi Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Sulbi Ali, Resul Imam Naki’dir
Erisir himmete sirri bakidir
Sunar abi kesver gercek sakidir
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Elif kadi kaslari keman
Erisir kemale dur doker duhan
Sultan Seyit temiz destinde deman
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Seriatin tarikatin halisi
Marifete ermis Hak’tan dolusu
Koca Haydar Seyh Cuneyt ulusu
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Eristi makama kaydetti postu
Kor olsun dusmani sad olsun dostu
Insallah errahman sozun durustu
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
SADIK kemterindir yoluna bakar
Ihsani olunca su gibi akar
Kaynatir kazani cirasin yakar
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Derleyen: Ali MİTİNGOĞULLARI
[b]
İletişim teknolojisi çağımızda baş döndürücü hızla devam etmektedir.Teknolojisi gelişmiş ülkelerin kültürleri,diğer ülkelerin kültürlerini etki altına almaktadır.Çok zengin tarihi birikimi ve kültürü olan Anadolumuzda yüzlerce ESİRİ BABA’lar yaşamış olup,tasavvuf edebiyatımıza özde katkılar yapmışlardır.
Amaç ulusal ve evrensel kültüre katkı yapıp Anadolumuzda barış,dostluk ve kardeşlik duygusu içinde din,dil,mezhep,cinsel ve bölgesel ayrım yapmadan mutluca yaşayarak uluslar arasında şahsiyetli bir ülke olabilmektir.Ülke halkının renkli ve zengin bir kültürü vardır.Bu zengin kültürümüzü ulusal ve evrensel düzeyde tanıtabilmek için önce çok kitap okumalıyız.Tarih boyunca güzel Türkçemizi arı,duru tümcelerle şiirler ve deyişler eşliğinde süsleyerek günümüze taşıyan Anadoluda tasavvuf ve hümanızma düşüncenin kurucusu bilge insan Hacı Bektaşi Veli ‘nin ögretisi etkisinde yetişen Yunuslar,Pir Sultanlar,Şah İsmailler ve Kul Himmetlerden başka nice Esiri Babalarda yaşamıştır.
Esiri Baba bilge insan Hacı Bektaşi Veli dergahında (sakka suyu) hizmetçiliği yapan Hacım Sultan erenlerinin soy evlatlarındandır.Hacım Sultan Hacı Bektaşi Veliye Hizmetinden dolayı ulu sultanca kendisine Germiyan İli(Aydın) yöresi halkının inanç ögretisi ve eğitimi için nasiplendirilmiştir.Hacım Sultan kabri Uşak Susuz kazasındadır.Yöre ve diğer Anadolu İlleri Alevi-Bektaşiler ve taliplerince Susuz kazasına ziyarette bulunarak kurbanlar kesilir ,inanç önderi dedeler ve zakirler eşliğinde cem ayinleri yapılmaktadır.
ESİRİ BABA 1843 yılında Malatya İli,Hekimhan İlçesi,Güvenç köyünde doğmuştur. Bu köye 2 km kadar kuzeydeki Basak köyünden babası Kasımla gelmiştir.Basak köyünede Malatya Karaca köyünden atalarının göçtüğü söylenir.20 yaşına kadar Güvenç köyünde çobanlık yapmıştır.ESİRİ BABA nın dedesi Baboğ Dede(Ahmet)yörede hatırı sayılır Alevi Dedesidir.Esiri Baba saz çalma alışkanlığını Baboğ Dededen devr almıştır.20 yaşından sonra ‘Benim özümde muhabbet çoş eyledi.Ben Hacı Bektaş ta Feyzullah Efendiye ziyarete gideceğim’ diyerek köyünü terk etmiştir.Sonra Hacı Bektaş Veli dergahına giderek postnişin Feyzullah Efendiden himmet aldığı ve öğrenim gördüğü bilinir.Komşu köy Çulhalı da köy çocuklarını okutacak ve eğitecek birileri bulunmadığından devrin inanç eğitimini ve öğretimini vermek için taliplerinin isteğini kırmayarak Çulhalı köyüne göçmüştür.Çulhalı köylülerince kendisine ev ve arazi bağışı yapılarak ikameti sağlanmıştır.Köy çocuklarına eğitim ve ögretiminin idamesinin yanında taliplerine de cem törenleri ve tarikat öğretilerini ömrünün sonuna kadar ettirmiştir.Çulhalı köyü halkınca Esiri Baba için tasavvuf öğretisine dayalı çok sayıda rivayetleri anlatılır.1913 yılında Çulhalı köyünde hakka yürümüştür.
ESİRİ BABA uzun boylu,kumral,ince uzun sakallı,uzun bıyıklı bir zattır.
Deyiş,düvaz ve şiirleri iki cönkte kayıtlıdır.900 kadardır.bu cönklerden birisi öğretim üyesi Mehmet Yardımcının elindedir.Diğer biriside Güvenç Köyünde vefat eden torunu Hamza Çelebi de kalmıştır. Halen Güvenç köyünde torununun torunları yaşamaktadır.soyadları Çelebi dirler.Esiri Babanın Kabri Çulhalı köyü asri mezarlığının güney bölümünün ilk sıralarında yer alıp köy halkınca taş ve betondan yapılmıştır. Mezar taşlarında kitabesi yazılıdır.
Dili çoskulu,akıcı,arı,duru ve yalındır.öz Türkçedir. Başka dillere özenen ozan ve aşıkları sertçe eleştirir.
Ve şöyle der:
Ne Süryani,ne Arabi ,ne Farsi
Aşk a düşüp Türkü Lisana geldim.
MERSİYE
Deli gönül çok açılıp şad olma
Kerbela’da Şah Hüseyn’e baksana
Nefsine uyup da kahkaha gülme
Ehl-i Beyt yastadır gama baksana
Yezit kasteyledi vermedi suyu
Orada tutuldu Kasım’ın Toyu
Sakine ağlıyor ne-murad deyi
Fatıma’nın kınasını baksana
Ümmügülsüm,Zeynep çekerler te’sif
Kerbelada Çölleri mazluma nasib
Şiması Peygamber,cemali Yusuf
Al’Ekber’in Leyla’sına baksana
Çok cefaya malik Zeyneb-i Sani
Müseyb Gazi ala onlardan hayfi
Hür Şehid de Kerbela’nın kurbanı
Hayme-gah’ın ateşine baksana
ESİRİ güş eyle bu dünya cefa
Bunca kahramanlar sürmedi sefa
Ağalar ağası Şah Necef Şah’a
Harabada Sakine’ye baksana
DEĞİLİZ
Kemha çıkar bizim dezgahımızdan
Kıl harar dokuyan kücü değiliz
Biz belli demişiz ervahımızdan
Tatlı teveğimiz acı değiliz
Menle dün ilminin tefsirleriyiz
Rah-i tarikatın muhbirleriyiz
Dergah-ı hünkarın kıtmirleriyiz
Her kapıda üren bocu değiliz
İşaret eyledi bizlere bir zat
Atalar belinden görmüşken memat
Mürşide erişp olduk berhayat
Biz fenanın namızagacu değiliz
El fakrü fak(i)rin libasın giyindik
Kamil mürşit meydanında soyunduk
Honu kudretin yeyip doyunduk
Namert sofrasının acı değiliz
Muhabet kişfarı kılmışız seyran
Bizi bu ahvalde bilirim mi nadan
Aşkın kümesinde olmuşuz büryan
Kanarada hem paçacı değiliz.
Esiri fakr için giydi bir libas
Onun için bizi tan eder vesvas
Yüküm tel ibrişim satarım atlas
Kendir kerbiyesi keci değiliz.
Not:Esiri Baba bu deyişi Hekimhan da misafir olduğu garip ağa zade Mahmut Efendinin evinde misafirken,maruz kaldığı bir hakaret karşısında irticalen söylemiştir.
Ünlü ozan Fırat ırmağına şöyle sesleniyor:
Cenabi bariden almışam destur
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
Benim için o Sultan’a yüzün sür
Fırat suyu Kerbalaya varınca
Susuz kalmış Kebela’nın çölü de
Gece gündüz ağlamaktır yolu de
Esir olmuş Kerbela’nın çölü de
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
Yazam da gönderem Pir’e bir name
Vasfını yazmaya acizdir emme
Ziyaret eyleyim ibni imane
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
Götür niyazımı Şah- Cihan’e
Razı mıyım tekkesinde kemane
Samure çölünde Sahip Zamane
Fırat suyu Kebela’ya varınca
Gitmiyor gönlümden gam ile gussa
Götür selamını ol hassı hasa
Bildir ahvalimi Celal Abbas’a
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
Analar ayrılmaz emlik kuzudan
Haber almış yürekteki sızıdan
Destur aldım Abdulvahap Gazi’den
Fırat suyu Kebela’ya varınca
Nazar kıldım Esiri’nin meşkine
Yüz sürürüm otağına köşküne
Hünkar Hacı Bektaş Veli aşkına
Fırat suyu Kerbela’ya varınca
KAYNAK: Hekimhanlı Esiri /(haz.)Mehmet Yardımcı.-Ankara :Kültür Bakanlığı,2000. Kültür Bakanlığı yayınları;2486.Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yayınları halk edebiyatı dizisi ;59 Tel:0312-431 03 20-431 59 55. Fax:431 02 97 Mithatpaşa Cad.No:18 06420 Kızılay/ANKARA www.kultur.gov.tr.e-mail:kultur@kultur.gov.tr
SADIK BABA
Asıl adı Hüseyin olup Hekimhan’a bağlı Güvenç köyünde 1 Mart 1771 (Rum 1187)’de dünyaya gelmiştir. Babasının ad Kurada Ali’dir. Genç yaş da şohreti oldukça yayılan aşık okur yazarlığı olmayan ümmi bir kimsedir. şiirlerinde Sadık mahlasını kullanmış, halk arasında da Sadık Baba ismi ile sevilip sayılmıştır. Çocukluk ve gençlik yıllarının önemli bir bölümü Sivas’in Karaöz köyü ile Hekimhan’ın Basak (Başak) köyünde geçmiştir. İlham geldikçe söylediği şiirleri yakın arkadaşı Molla Bek-taş tarafından tutulan bir cönket yazıya geçirilmiştir. 35 Yaşından sonra kendi köyü olan Güvence dönen aşık köyünde evlenmiş ve çoluk çocuğa kavuşmuştur. Halen köyde torunları bulunmaktadır. Hayatının sonuna kadar çiftçilikle geçinmiş ve 8 mart 1837de Güvenç köyünde vefat etmiştir. Bu gün kendi köyü ve çevre köylülerce mezarı ziyaret yen olarak kabul edilmektedir. Tarikat meclislerinde kendini yetiştiren ender insanlardan olan Sadik Baba Bektaşi edebiyatında sivrilmiş yedi şairden biri sayılır. Kumralımsı, sarı saçlı, uzunca bıyıklı, sarı sakallı, orta boylu, sessiz, sakin, parlak gözlü bir kimse olup Vahdet-i Vücut prensibini benimsemiştir. Din ve tarikat ulularını sevmiş, onları şiirlerinde övmüştür. Şiirlerinin çoğu dini, tasavvufi ve öğretici türdendir.
GÖNÜLE ÖĞÜT
Gönül selamını kamile söyle
Alıcı olmayınca açma dükkanı.
Ariflik manasın sor sual eyle
Müşterisiz yerde olma lisanı
Cahil ikrar eder ahtinde durmaz
Burda ağlamayan 0 demde gülmez
Yalan ile iman bir yerde olmaz
Neden maruf yalancının imanı
Cümle alem gezer arar Hak deyi
Arif ifşa eder kula bak deyi
Nehi münkir inkar eder, yok deyi
Men ademde gördüm Hakk'ın ihsani
Yerde değil, gökte değil ya kande
Acep Hak mihman mi ola bu tende?
Velakat kerremna bani ademde
Kimse bilmez kimde mihman cananı.
Almayana değil sözü'm alana
Gerçekler yuf dedi kalbi yalana
Canım kurban olsun halden bilene
SADIK'a bildirdi küllü noksanı.
NAZENİN DİLBER
Nazenin dilberin cevri çok olur
Er gerek ki cefasını götüre
Bu vücuttur gâhı sayrı sağ olur
Cehdeyleyip menziline yetire
Ab ile danemiz bari Hüdadan
Şefaat umarız hem Mustafadan
Bu günkü gün geçmiyenler kabadan
Yarın anda yer bulamaz otura
Aldı yine firgat ile gam beni
Bu didemden akan kanlı nem beni
Yıkıp helak etti bu vanan beni
Candan evvel meğer aklım yitire.
Arşa direk etti bu dağ hanımı
Şeyda bülbül gibi dinle ünümü
İlahi tutsaktan kurtar canımı
Hayır kutlu saatimi getire
Türlü nebatattan yer adem oğlu
Döner inkâr eder kör adem oğlu
Cebrail irehber sor adem oğlu
Dört kitap içinde zekat fitire
Davut zekâtını bakma sonuna
Bir kâr kazanı gör ahret evine
Ecel yeli değer ömrün bağına
Bak feleğin elindeki satıra
Bu feleğin bize böyle fendi var
Her nereye varsan mevcut kendi var
SADIK der ki: Ta ezelin andı var
Kimin derip, ekip kimin bitire
Seydahmet ( Babog Dede )
Zati Horasan’dan nesli Ali’den
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Kadim ikrarimi kalubeliden
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Hatem-i Sulayman ismi simahi
Ihlasla cagiranin pesti penahi
Sancagi Hunkardan dogrudur rahi Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Sulbi Ali, Resul Imam Naki’dir
Erisir himmete sirri bakidir
Sunar abi kesver gercek sakidir
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Elif kadi kaslari keman
Erisir kemale dur doker duhan
Sultan Seyit temiz destinde deman
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Seriatin tarikatin halisi
Marifete ermis Hak’tan dolusu
Koca Haydar Seyh Cuneyt ulusu
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Eristi makama kaydetti postu
Kor olsun dusmani sad olsun dostu
Insallah errahman sozun durustu
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
SADIK kemterindir yoluna bakar
Ihsani olunca su gibi akar
Kaynatir kazani cirasin yakar
Hacim Sultan Mevali’dir Seydahmet
Derleyen: Ali MİTİNGOĞULLARI
[b]